BOYKOT VE AKREDİTİFLER


Uluslararası ticarette zorluk ve risklerin ortaya çıktığı her dönemde gündeme gelen ancak daha
sonra unutulan, es geçilen, ihmal edilen veya bilinçli olarak maliyetli olduğu için göz ardı edilen
bir konuyu ticaret yapanları korumak maksadıyla tekrar ele almakta fayda görüyoruz. Teyitli
akreditif, riskli dönemlerin vazgeçilmez ödeme yöntemidir. Teyitli akreditifler, bir amir banka
tarafından dönülemez olarak açılan bir akreditife yine Amir bankanın yetki ve ricası üzerine bir
başka bankanın (genelde ihracatçının ülkesindeki bir banka) teyidini ilave ettiği akreditiflerdir.
Muhabir banka akreditife teyidini ilave etmekle tıpkı Amir banka gibi Lehtara karşı yalnız başına, asıl ve bağımsız bir borç taahhüdü altına girer. Bir bankanın diğer bir bankanın akreditifine
teyidini ilave edebilmesi için o banka ile aralarında zaman zaman piyasa ve uluslararası risk
değerlendirmelerine tabi bir limitin (line) olması gerekir, buna ülke riski dahildir. Teyit bankasının yükümlülüğü Amir bankanın taahhüdüne ek ancak tamamen ayrı, bağımsız ve geri dönülmez bir taahhüttür. Teyit bankası akreditif lehtarı tarafından akreditife uygun belgelerin kendisine veya akreditifte görevli bir başka bankaya ibraz edilmesi üzerine ibrazı karşılamak veya
iştira etmekle yükümlüdür. Kısacası bu tür akreditiflerde teyit veren banka akreditifin şartına
göre ödeme, poliçe kabul, vadeli ödeme taahhüdüne girme ve vadesinde ödeme yapmak gibi
görevleri amir bankanın yanı sıra akreditif lehtarına karşı üstlenir. Teyitli akreditiflerin tercih
edilmesinin nedeni akreditif lehtarının kendi ülkesindeki bir bankanın güvencesini araması, belgelerin yolda kaybolması, yabancı ülkenin uygulamaları ve düzenlemeleri ile amir banka riskini
bertaraf etmek istemesidir.
Akreditifte teyit, garanti veya kefalet niteliğinde değildir, akreditifteki teyidin amacı, Amir
banka riskini tamamen bertaraf ederek Lehtara akreditif şartlarına uyduğu sürece amir bankadan bağımsız olarak ödeme yapmak böylece genelde satıcı konumundaki akreditif lehtarına
bağımsız ek bir güvence sağlamaktır. Böylece akreditif lehtarı biri Amir bankadan olmak üzere
çifte güvence elde eder, ibrazı istediği tarafa yapabilir. Akreditifte ibraz yeri teyit Bankası olarak belirlenmiş ve akreditifte şart olarak ibrazın mutlaka teyit bankasına yapılması şart koşulmuşsa ibrazın teyit bankasına yapılması gerekir, teyit bankası atlanarak yani by-pass edilerek
direkt olarak amir bankaya yapılmaması gerekir, böyle bir durumda teyit etkisini kaybeder ve
lehtar teyit bankasının güvencesinden faydalanamaz. Diğer taraftan akreditifin kendisinde veya
teyit yazısında böyle bir şart yoksa belgelerin direkt olarak amir bankaya gönderilmesi ve amir
banka nezdinde uygunluğunun sağlanması halinde teyit güvencesi devam eder (bir ICC görüşü
ile böyle oldu, daha önce böyle değildi). Böyle bir uygulamada yani teyit olduğu halde lehtarın
teyit bankasını pas geçerek belgeleri doğrudan amir bankaya göndermesi halinde belgelerin
yolda kaybolması riskinin yanında amir bankanın operasyon riskini de almış olur ki normal
şartlarda önerilen bir uygulama değildir. Bu istisnai durumun dışında normal bir uygulamada
yani lehtarın belgelerini teyit bankasına ibraz etmesi halinde belgeler teyit bankası tarafından
incelenir ve uygunluğu belirlenir. İbraz edilen belgelerin uygunluğu teyit bankası nezdinde bir
kez belirlendikten sonra lehtar bu güvenceden faydalanır, amir, amir banka ve ülkesi ile uğraşmaz.
Son günlerde özellikle basında çıkan Arap ülkeleri tarafında Türk menşeili malların boykot
edilmesi haberlerinin gerçek olması ve yaygınlaşması halinde başta ülke ihracatçıları olmak
üzere birçok kesimi etkileyecektir. Bu gibi dönemlerde akreditifin önemi ortaya çıkmaktadır.
Akreditif yukarıda anlatıldığı gibi dönülmez bir banka taahhüdüdür. Teyitli akreditif yabancı
ülke ve bankalarının riskinin bertaraf edildiği geri dönülmez bir taahhüt, ikinci ve sağlam bir
güvencedir. Satış yapan bir firma kendi ülkesindeki bankanın teyidini alarak akreditifi açan
amir bankanın ve ülkesinin riskini ortadan kaldırmış olur. Amir bankanın geri dönülmez
taahhüdünün yanında kendi ülkesindeki bankanın güvencesini almış olur, alıcının ülkesindeki
olaylardan etkilenmez.
Son günlerde Arap ülkelerinin Türk menşeli malları boykot ettiği haberleri ve bu konudaki endişeler açısından konuya bakacak olursak teyitli akreditif kullanan ihracatçılar açısından risk
yoktur meğer ki uygun ibraz yapabilirlerse. Bir başka deyişle, boykot yapan veya yapmaya çalışan bir ülkeye mal satan bir Türk ihracatçısı eğer ödeme yöntemi olarak bir teyitli akreditifi
tercih etmiş ve iyi bir bankadan teyit almışsa malını boykottan etkilenmeden gönderebilir ve
parasını alabilir. Bunun için akreditif şartlarına uygun ibrazda bulunması yeterlidir. Burada en
büyük risk satıcının rezervli ibrazda bulunmasıdır, buna çok dikkat etmesi gerekir. Rezervli
belge ibraz edilmesi akreditifin güvencesini ortadan kaldırır, satıcıyı alıcı ile karşı karşıya bırakır, öyle ki alıcı rezervi kabul etse bile alıcının bankası (amir banka) rezervi kabul etmeyebilir
ve taahhüdünü sürdürmeyebilir. Bu nedenle satıcının bu dönemde akreditif altında ibraz edeceği belgelerinden çok emin olmadığı sürece yükleme yapmaması önerilir.
Teyitli akreditifin bu güvencesi pandemi nedenli olumsuz durumlar için de geçerlidir. Pandemi,
Teyit bankasının kendisini engellemediği sürece diğer bir ülkedeki olumsuzluklara karşı satıcıyı korur. 30.09.2020
Saygılarımla
Abdurrahman Özalp
ICC Türkiye Bankacılık Komisyonu Başkanı